10 Temmuz 2011 Pazar

Süpriz !

Evvet!
Sonunda geri döndüüümmm.
Alaçatı'nın ''dalgalı'' (!) sularında epey mücadele verdikten , sahilde bol bol güneşlendikten ( hatta biraz fazla güneşlendikten ! bkz: acıyan ve soyulan kollarım ) sonra yine sizlerleyim.

Tatile gittiğimde bile bu kadar malzemeyle döneceğim hiç aklıma gelmezdi ama sizin için bol bol ilham topladım.Hepsi üzerinde çalışıyorum şuan çok yakında sizlerle olucak :)


Ama onların arasında paylaşmak istediğim başka bir yazım var...Yazı sayılmaz aslında pek...Yani yazılı formda olucak tabii mantıken :D ama onu ancak şöyle yorumlayabilirim : sci-fi masal...

Kendisini yaklaşık...mmm dur bakiyim.. yaklaşık 4 sene önce kaleme almıştım.Edebiyat öğretmenimin bir yarışma için  hepimizden beklediği 'kısa' bir çevre konulu yazı vardı . Hayvanları Koruma Günü/haftası vs gibi bir şey içindi sanırım tam hatırlayamıyorum...Ama ben konudan epey saptım..uzaklaştım uzaklaştım..bambaşka bir dünya yarattım kendime.Bir gecede .. Yaklaşık 6-7 saat boyunca tek yaptığım şey soda içmek ve bilgisayar başında tuşlara basmaktı.Gecenin sonunda elimdekiler: 8 sayfalık 'sci-fi masal' , ağrıyan parmaklar,açlıktan guruldayan bir mide. Ah bi de kanlanmış gözler.Yazıyı çantama tıkıştırdım ( ne kadar kıymet bilmez biriymişim: saatlerce öldür kendini yaz yaz dur,sonra buruştur çantaya tık,çok başarılı.)
ve direkt yatağa attım kendimi. Ertesi gün Pelin Hocama(kendisi bunu şuanda okuyorsa ona sonsuz teşekkürlerimi iletiyorum beni hep yazıya,yazmaya devam etmeye teşvik edip,upuzun yazılarımı okumaya zamanını ayırdığı için :)) kağıt tomarını uzattığımdaki yüz ifadesi hala aklımdadır.Kendisi zaten açık tenliydi bir de onu görünce hiç abatmıyorum bemmmmbeyaz kesilmişti :(
-Ceydacım ben sizden minik bir yazı istemiştim sadece günün anlam ve önemiyle ilgili....
-Hocam,kusura bakmayın.İlham geldi,naparsınızz...

Ama beni kırmadı ve bir haftada (düşünün ancak 7 günde bitebildi yani ! ) benim yazımı okudu.
Kağıt tomarındaki dopdolu,kargacık burgacık yazıdan yer bulabildiği ufak bir aralığa da bir tebrik notu düşmüş canım benim,bir de şey yazmış -şimdi orjinalini elimde tutuyorum da..: '' bu yazıyı değerlendirmelisin ! ve diğer yazılarını da sabırsızlıkla bekliyorum...''

Evet,ben ders yoğunluğundan,oraya buraya koşturma telaşından bu masalı o gün alıp eve geldiğim gibi raflardan birine sıkıştırdım tozlanmaya yüz tutmaya bırakarak...
Ve aylar sonra bulduğumda o haldeydi aynen: tozlu,grileşmiş zavallım. Ben de onu aldım bi güzel koydum diğer şiirlerimin , hikayelerimin , yazılarımın yanına. ''Bir gün sana geri dönücem cinim '' dedim.Ve tabii yine geri dönmedim,unuttum :(

Ama artık yeter dedim ve bu blogu yazmaya başladığımdan beridir onu da burada paylaşmanın hayalini kuruyorum.Fakat malum yazı 'azıcık' uzun olduğundan şöyle yapacağız canlarım
Ben her hafta ondan bir bölüm yayınlayacağımmmm
Siz de bu arada heyecanla bir sonrak haftaki bölümü bekleyeceksinizzzz !!!! :))))

(Kızlar siz Aşk-ı Memnu izliyo olun mesela.''Behlül's next move,what's gonna happen this time ?'' tarzında)
(Erkekler siz de Kurtlar Vadisiiiii ! Evet evet mükemmel.''Aman be Polat be ,ah be abicim be naaptın yia sen ni yaptin sennnn !? '' )

Evet,sevdim ben bunu.
Hadi böyle olsun :)

''UTOPIA'''mın bu haftaki bölümü : yarım saat sonra sizlerleeee :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder